İmamoğlu’nun diploma bilmecesi: İddialar ne, kim neyi savunuyor son durum ne?

Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasıyla ilgili iddialar, aslında yeni bir konu değil. Ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığını açıklamasının ardından bu mesele yeniden gündeme geldi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, evrakta sahtecilik iddiasıyla bir soruşturma başlattı ve İmamoğlu, 5 Mart’ta bir ifade vermeye hazırlanıyor. Savcılık soruşturması devam ederken, bazı belgeler de kamuoyuna sunuldu. İmamoğlu’nun avukatları, diplomanın geçerliliği konusunda herhangi bir usulsüzlük olmadığını savunurken, Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) İmamoğlu’nun Kuzey Kıbrıs’tan geçişinde üniversitenin denklik vermesinin tartışmalı olduğunu belirtiyor. Peki, bu tartışmanın son durumu nedir?

İMAMOĞLU’NUN EĞİTİMİ NEDİR?

İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunudur, ancak doğrudan bu üniversiteye kayıt yaptırmamış; Kuzey Kıbrıs’taki bir üniversiteden yatay geçiş yapmıştır. İmamoğlu’nun eğitim geçmişiyle ilgili verdiği bilgiler ise şu şekildedir:

“Trabzon Lisesi’nden mezun olduktan sonra KKTC’de Doğu Akdeniz Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü’nü kazandım fakat birkaç gün içerisinde kaydımı Girne Amerikan Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne aldırdım. Ailem 1987 yılında İstanbul’a taşındıktan sonra, KKTC’de iki yıl okuduktan sonra 1990 yılında İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesine yatay geçiş yaptım ve 1994 yılında buradan mezun oldum. 1995 yılında İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde başladığım yüksek lisans (MBA) eğitimimi ise Beylikdüzü Belediye Başkanı olduğum dönemde öğrenci affından yararlanarak tamamladım.”

TARTIŞMA NASIL PATLAK VERDİ? İMAMOĞLU’NUN YORUMU NE?

Tartışma, İmamoğlu’nun geçiş yaptığı tarihte denkliği kabul edilmeyen bir üniversiteden İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Fakültesi’ne geçiş yaptığı iddiasıyla başladı. İddia, İmamoğlu’nun 1990 yılında University College of Northern Cyprus’tan geçiş yaptığında bu üniversitenin YÖK tarafından 3 yıl sonra tanındığı, dolayısıyla diplomasının geçersiz olduğu yönündeydi. Bu durum, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından inceleniyor.

İmamoğlu’nun avukatları, bu iddialara yanıt vererek, Prof. Dr. Adem Sözüer, İmamoğlu’nun Girne Amerikan Üniversitesi’nde İngilizce işletme okuduğunu ve İstanbul Üniversitesi’nde de eğitimine devam ettiğini savundu. Sözüer, o dönemki mevzuatın geçişe olanak tanıdığını kaydederek, “O tarihlerde YÖK veya başka bir kurum, bu üniversiteyi tanımadıklarına dair bir yazı da vermemişti.” şeklinde konuştu.

YÖK’ÜN CEVABI NE OLDU?

İmamoğlu’nun avukatlarının açıklamalarının ardından YÖK, bir bildiri yayınlayarak konuya açıklık getirdi. YÖK, İmamoğlu’nun lisans diplomasının geçerliliğiyle ilgili detaylı bilgilere yer verdi:

“Yükseköğretim kurumları arasında önlisans ve lisans düzeyinde yatay geçiş yönetmeliğinin 5’inci maddesi çerçevesinde, İmamoğlu’nun geçiş yaptığı 1990 yılında University College of Northern Cyprus, YÖK tarafından tanınan üniversiteler listesinde yer almıyordu. Bu üniversitenin tanınırlığı 1993 yılında kabul edildi.”

İMAMOĞLU’NUN GEÇİŞ SÜRECİ NASIL İŞLEDİ?

İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan, bu süreçle ilgili yaptığı açıklamalarda herhangi bir özel uygulama olmadığını vurguladı. İstanbul Üniversitesi, geçiş yapmak isteyenler için ilan vermişti. İmamoğlu, bu ilanı gördükten sonra İstanbul’a yerleşti ve yatay geçiş hakkından yararlandı. İlanın şartlarında, başvurunun 14 Eylül 1990 tarihine kadar yapılması gerektiği ifade ediliyordu ve İmamoğlu, bu tarih öncesinde başvurusunu tamamladı.

YÖK YATAY GEÇİŞİ NASIL DEĞERLENDİRİYOR?

YÖK, İmamoğlu’nun yatay geçişinin usulsüz olduğunu savunuyor. YÖK’ün açıklaması şu şekilde:

“YÖK Başkanlığı’nın 1988 ve 1992 tarihli yazıları dikkate alındığında, yalnızca Doğu Akdeniz Üniversitesi tanınmış olup, diğer üniversiteler geçerlilik açısından kabul edilmemiştir. Dolayısıyla, tanınırlığı bulunmayan UCNC’den yapılan geçiş işlemleri, İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’nin Yükseköğretim Kurulu kararlarına uygun değildir.”

İMAMOĞLU’nUN AVUKATLARI NE DİYOR?

İmamoğlu’nun hukuk ekibi, yatay geçişin usulsüz olduğuna yönelik eleştirilere şu şekilde cevap verdi:

“Geçiş başvuruları üzerine, fakültede bir komisyon kuruldu. Bu komisyon, geçiş işlemlerinin kabulünü yönetim kurulu önerdi. 12 Eylül 1990’da yapılan toplantıda, İmamoğlu ve diğer başvuranların geçişleri onaylandı ve resmi hale getirildi.”

YÖK NEDEN USULSÜZLÜK OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYOR?

YÖK, İmamoğlu’nun yatay geçişinin usulsüzlüğü ile ilgili olarak şu tespitlerde bulundu:

“İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun 27 Haziran 1990 tarihli toplantısında belirlenen yatay geçiş kontenjanlarının nasıl belirlendiği konusunda yeterli açıklama bulunmamaktadır. Ayrıca, yatay geçiş başvurularının değerlendirilmesi gereğince izlenmesi gereken prosedürlerin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır.”