“`html
Hayrabolulu Çiftçilerin Sorunları ve Zorlukları
Hayrabolu’daki çiftçiler, artan girdi maliyetleri, yakıt fiyatlarındaki sürekli yükseliş ve azalan mali desteklerle ilgili endişelerini ANKA Haber Ajansı aracılığıyla ifade etti. Fahrioğlu köyünde yaşayan Ahmet ve Nezih Aydın kardeşler, “Her yıl enflasyona yenik düşüyoruz. Mazot ve gübre fiyatları sürekli artıyor, artık 50 lirayı geçti. Son 10 günde mazota 2 defa zam geldi. Bizim buğday taban fiyatı ise aynı kalıyor. Traktörümüzü kapattığımızda bu işi yapacak kimse kalmayacak” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin birçok yerinde çiftçiler, yüksek maliyetler yüzünden tarlalarını işleyemez hale geldi. Daha önce hububat alım fiyatlarıyla ilgili olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in gerçekleştirdiği mitingde, Hayrabolu’daki üreticiler sorunlarını dile getirdi.
Çiftçilerin ortak şikayetleri arasında artan girdi maliyetleri, yakıt fiyatlarının yükselmesi, devlet desteklerinin azalması ve tarım sektöründe çalışan genç nüfusun azalması yer alıyor. Kılıçlar köyünde çiftçilik yapan emekli öğretmen Ahmet Aydın, kuraklığın tarıma etkilerinden bahsederek şöyle ifade etti:
“İklim değişikliği ve küresel kuraklık, bizi oldukça zor bir duruma soktu. Girdi maliyetleri ise başka bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Biz ayçiçeği ve buğday ekiyoruz; gelirimiz iki kalemle sınırlı. Enflasyona oranla yüzde 20 gibi bir zam alıyoruz ama maliyetler çok yüksek. Özellikle son dönemde İran-İsrail savaşı nedeniyle gübre fiyatları 15 liradan 27 liraya yükseldi. Yarın ne olacağını kestiremiyoruz. Girişimlerimizin çoğu ithal ediliyor ve maliyetler her yıl yüzde 80 ile 100 arasında artış gösteriyor. Bizim ise gelirimiz sadece yüzde 20 arttı. Genç nüfus tarıma pek ilgi duymuyor; köyümüzde yaş ortalaması 60’a yükseldi. Biz bu işi bıraktıktan sonra kimse devam ettiremeyecek. Gençleri bu sektöre çekmek gerekiyor ama bunun için yeterli gelir sağlanmalı. gençler burada karnını doyurabilmeli. Girdiler artınca, gelir azalınca gençler tarıma yönelmiyor. Ayrıca bu yıl desteklemeler de yarı yarıya azaldı; geçen yıl 1 lira olan destek, şimdi 70 kuruşa düştü.”
“Tarlalarımızı Kaybediyoruz”
Ahmet Aydın’ın kardeşi Nezih Aydın, çiftçilerin karşılaştığı zorlukları dile getirerek, “Son zamanlarda tarlalarımız hızla elimizden kaybolmakta. Tarımla uğraşmayan ve farklı gelir kaynakları olan kişiler, arazilerimizi alıyor. Yurtdışından gelenlerin dahi bizim tarlaları satın aldığını duyuyoruz. Küçük çiftçilerin yok olmasını önlemek için tarım arazileri üzerindeki sınırlamaların artırılması gerektiğine inanıyorum. Mevcut fiyatlarla yeni arazi satın alma imkanımız yok ve işimizi büyütemiyoruz. Büyüyemediğimiz takdirde rekabet edemeyeceğimiz bir noktaya geliyoruz. Ayçiçeği ve buğday ekiyorum; ama gelirimiz artıyormuş gibi görünse de realitede enflasyon karşısında eziliyoruz.” şeklinde konuştu.
“Kimse Sormadı, İlk Defa Bu Mikrofona Konuştuk”
Nezih Aydın devamında, “Son 10 günde 2 kez mazota zam geldi ve bunun yanında buğdayın taban fiyatı yine 13,5 lirada sabit. Yani, 60 milyon lira yatırım yaparak, 300 dekardan belki 1 milyon lira gelir elde etmek, sürdürülebilir bir iş olmaktan çıkıyor. Buğday hasat zamanına geldi ama kimse gelip ‘Bu yıl ne kadar kazandınız?’ diye sormadı, ne devletten ne de muhalefetten. İlk defa bu mikrofona konuşuyoruz.” dedi.
“Geçinebileceğimiz Hasat Mevsimi Yok”
Kılıçlar köyünden İbrahim Eren, 50 yıldır çiftçilikle uğraşırken, “Zorlu koşullarda mücadele veriyoruz. Girdi maliyetlerinin düşürülmesi gerekiyor. Hükümetin bu konuda verdiği teşvikler ve fiyat politikaları son derece önemli. Bugün elde ettiğimiz masrafı bile çıkaramıyoruz ve ayçiçeği için geçinebileceğimiz bir hasat mevsimi görünmüyor. Tarım arazilerimizde yaklaşık 600-650 dönüm alanda çalışıyoruz fakat verimli bir sezon geçiremiyoruz. Hükümetin belirlediği fiyatlar ise yetersiz kalıyor; gübre fiyatları 17 liradan 27 liraya çıkarak, maliyetleri katlıyor. Bu yüksek fiyatlarla nasıl başa çıkacağız? Çok sayıda çiftçi, ‘Bu sene bırakacağım’ diyor.” şeklinde görüş belirtti.
“Tarım Ülkesi Olmaktan Uzaklaşıyoruz”
Mahalledeki diğer çiftçi Şerif Sürer, “Girdi maliyetleri uçtu. Geçen yıl 10 lira olan gübre şu an 27 lira. Bu yüksek girdi maliyetlerine yetişemiyoruz. 57 yaşındayım, bu krizden daha önce hiç etkilenmedim. Çiftçilerin desteklenmesi gerekiyor; mazot ve gübre fiyatları artık tavan yapmış durumda. Fiyat artışları devam edecek, bu şekilde giderse ne olacağını kestiremiyorum. Şu an kiralık yerlerde çalışıyorum ve zarar yazıyorum.” dedi.
“Bu Saatten Sonra Çalışamayacağız”
Yörükler köyünden Namık Güneş ise, “Bu köyde doğdum ve büyüdüm; son dönemde kuraklık tarımı büyük oranda etkiledi. Ürünlerimiz yok pahasına satılıyor. Zor şartlarla yaşamaya çalışıyoruz. Devlet desteklerini artırmalı ki üreticiler rahatlayabilsin. Bu saatten sonra ben çalışmayı bırakacağım dedim. Üretim neredeyse bitme noktasına geldi.” diye ekledi.
“`