“İklim Eşitliği: Yüzde 99 için Bir Gezegen” başlıklı rapor, Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI) tarafından derlenen ve 2019 yılına kadar farklı gelir gruplarıyla ilişkili tüketim emisyonlarını inceleyen araştırmaya dayanıyor.
En zengin kesim en büyük zararı veriyor
Araştırmacılar, dünyadaki tüm karbon emisyonlarının yüzde 16’sının, milyarderler, milyonerler ve yılda 140.000 dolardan fazla kazananları içeren bir grup olan, dünyanın en zengin yüzde 1’lik kesimi tarafından üretildiğini tespit etti. Bu yüzde 1’lik kesim yaklaşık 77 milyon kişi yapıyor. Yapılan analiz, bu kişilerin katkısının “insanlığın en yoksul yüzde 66’sının -yaklaşık 5 milyar insanın- emisyonlarıyla aynı olduğunu ortaya koyuyor. Rapor aynı zamanda dünya genelindeki en zengin yüzde 10’luk kesimin o yılki emisyonların kabaca yarısını oluşturduğunun altını çiziyor.
Rapor, yüzde 99’luk dilimde kalan birisinin en zengin milyarderlerin bir yılda ürettiği karbon miktarına ulaşması için 1.500 yıla ihtiyaç duyacağını gözler önüne seriyor. Rapor ayrıca dünyanın en zengin milyarderlerinden sadece 12’sinin evlerinden, ulaşım araçlarından, yatlarından ve yatırımlarından yaklaşık 17 milyon ton emisyona katkıda bulunduklarının altını çizdi. Bu, 2.1 milyon evin emisyonuna eşit. Bu milyarderler arasında sırasıyla Carlos Slim Helu, Bill Gates, Jeff Bezos, Larry Page, Sergey Brin ve Bernard Arnault bulunuyor.
Adaletli bir iklim politikası şart
Bu tedbirler arasında örneğin yılda on kereden fazla uçağa binenlere vergi konulması ya da yeşil olmayan yatırımlara yeşil yatırımlara konulan vergiden çok daha yüksek bir vergi konulması yer alabilir. Mevcut rapor sadece bireysel tüketimle bağlantılı karbona odaklanırken, rapora göre süper zenginlerin kişisel tüketimi, şirketlere yaptıkları yatırımlardan kaynaklanan emisyonların yanında cüce kalıyor.
Isıyı atmosferde hapseden ve ısınmaya neden olan sera gazı emisyonları geçen yıldan bu yana yüzde 1.2 artarak rekor seviyelere ulaştı. BM Genel Sekreteri António Guterres, pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada, “hiçbir değişiklik olmazsa 2030 yılında emisyonların 1,5 derece sınırının izin verdiğinden 22 gigaton daha fazla olacağını” söyledi. Eğer böyle giderse hedeflenen 1,5 derece sınırı önümüzdeki 5 yıl içinde aşılacak. Bu, geriye dönüşü olmayan radikal zararlara neden olabilir.